Türkiye insanının toplumsal cinsiyet bağlamında sahip olduğu düşünce ve tutumların neler olduğunu, bu bakış açısının cinsiyet rollerinin şekillenmesine ve toplumun cinsiyet zemininde ayrışmasına nasıl yansıdığını hayatlarımızın küçük hücrelerinde yoğunlukla maruz kalıyor ya da rastlıyoruz. Bu zeminin değişmesi için atılan her adımın değerli olduğu şu günlerde KOÇ-KAM ve Hollanda Başkonsolosluğu tarafından böyle bir projenin hayata geçirilmesinin büyük bir dalga etkisi yarattığı aşikâr. Geleceğin rol model lider kadınlarından biri olarak bu büyük dalgayı dokunabildiğim tüm kadınlara sürüklüyorum. Ve bu su hiç durmaz, durmayacağız.
(Fotoğraf: Alp Esin)
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları projesi elbette ki iş hayatından ve akademiden değerli konuşmacıları dinlemek ve mentorluk almak açısından hepimiz için çok yararlıydı, ancak bana göre, memleketimizin her köşesinden, farklı iş kollarından gelen, bu proje sayesinde tanıma şansı yakaladığım değerli kadın arkadaşlarımla yaptığımız yuvarlak masa toplantıları, projenin bende en çok iz bırakan kısmı oldu. Herkesin iş hayatında yaşadıkları zorlukları, avantajları, kimi zaman engelleri ve adaletsizlikleri cesurca, samimiyetle, büyük bir açık yüreklilikle birbiriyle paylaşması, bunlar üzerinde beraberce akıl yürütmelerimiz, aramızda hep sürmesini dilediğim güzel bir birlik ve dayanışma duygusu yarattı. Herkese katkıları ve emekleri için içten teşekkürlerimle…
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları Projesinin bir parçası olmamla birlikte; liderlik kavramının teorik altyapısını, sektördeki uzmanların ve değerli hocalarımızın seminerleri ile liderliğin pratiğe dönük ne anlam ifade ettiğini kendi değişim ve dönüşüm yolculukları çerçevesinde öğrenmiş oldum. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusu benim için hep çok önemsediğim bir alandı. Ancak, bu projeye dahil olmak; iş dünyasında cinsiyet dengeli liderlik, liderlik rollerine erişimde fırsat eşitliği, yönetsel rollerde çeşitliliğin önemi ve getirebileceği büyük katkılar hakkında ve sivil toplum kuruluşlarının, akademik dünyanın ve iş dünyasının bu alanda neler yapabileceğine ilişkin farkındalığımın artmasını sağladı. Mentorluk seansları ise ayrıca çok kıymetli bir bilgi ve deneyim paylaşımı platformu oldu. Çok çeşitli alanlardan kendi deneyimlerini ve görüşlerini paylaşabilen proje katılımcıları ile bir araya gelerek network oluşturmanın ve kız kardeşliğin önemini kavrayabilmek açısından da çok değerli kazanımlar elde ettiğimizi düşünüyorum. Bu projeye kabul edildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Koç Üniversitesi’ne, Koç Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi’ne ve tüm Proje ekibine kalpten teşekkürlerimi sunuyorum.
Geleceğin rol model lider kadınları projesi, hali hazırda içimizde var olan gücü yeniden keşfetmemizi sağladı. Farklı sektör ve yaşta kadınların birbirinden eşsiz deneyimlerinden feyz alma imkânı elde ettiğimiz bu süreçte, eğitimler ve mentorluk seanslarının da katkısıyla donanımımızı geliştirdik. Liderliğin varılacak bir yer değil, yolculuğun kendisi olduğunu ve bu yolda bize eşlik edecek kişilerle beraber daha iyiyi hedeflemenin önemini anladık. Her kadının ortak paydasında yer alan ve kimi zaman dezavantaj gibi görünen niteliklerin doğru formulize edildiğinde nasıl birer avantaj halini alabileceğini ilk ağızdan dinleme fırsatı elde ettik. Bu eklektik, hedef odaklı, yüksek motivasyonlu ve içten ekiple bir yıllık maceramız oldukça öğretici ve ilham vericiydi.
Sanat dünyasında kadının temsil edilmesi üzerine akademik çalışmalar yaparken tesadüfen Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin çağrısı ile karşılaştım. Bu proje ‘Geleceğin Rol Model Lider Kadınları’ ismini taşıyan ve UNESCO tarafından desteklenen oldukça umut vaat eden bir çalışmaydı. Sanat kategorinde kabul edildiğim bu proje yaklaşık bir yıl boyunca çeşitli eğitimler, network imkânı ve mentorluk hizmetini kapsıyordu. Projede görev alan başta Koçkam Direktörü Bertil E. Öder, program koordinatörü çok sevgili Dr. Aslı Mert, sanat kategorisi mentörü değerli sanat insanı/ küratör Beral Madra ve diğer katılımcı arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım.
Kendi adıma bir kadın sanatçı ve akademisyen olarak liderlik ve cesaret ile ilgili önemli bilgiler edindim. Projenin devam ettiği sürede Lotus İstanbul adında üç kadın sanatçıdan oluşan bir müzik grubunun kurucularından biri oldum ve konserlerimize başladık. Her zaman içimde var olan yetenek ve meslek aşkıma, biraz cesaret biraz da liderlik becerisi katarak beni hayatımın bir sonraki evresine hazırlayan bu güzel proje için minnettarım.
Kadın Olmak ve Lider Olmak
Toplumsal cinsiyet eşit(siz)liği, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son derece büyük bir problem. Her gün bir öncekinden daha trajik haberlerle karşılaşmamız bu konudaki çaresizliğimizi gözler önüne seriyor. Ne yazık ki sadece kadın olmanın bile son derece zor olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu zorluluklar arasında bir ‘lider kadın’ olma yolunda ihtiyacımız olan tüm bilgi ve normların uluslararası düzeyde verildiği bu eğitime katılma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Koç Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi (KOÇ-KAM) ve Hollanda Başkonsolosluğu tarafından gerçekleştirilen bu projeyle geleceğin rol model lider kadını olarak gerek teorik derslerden öğrendiklerimiz gerekse her biri sektörün duayeni olan rol model mentorlarımızdan dinlediğimiz bilgiler sayesinde artık kendimi daha değerli, önüme çıkacak engellere karşı daha dirayetli ve geleceğe daha hazır hissediyorum.
Değerli Proje Ekibi,
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları Projesi’nde eğitim almak benim için onur vericiydi. Mentorumla görüşmelerimin ve eğitimin genel içeriğinin vizyonumu genişlettiğini bununla birlikte öz farkındalığımı arttırdığını belirtmek isterim. Buna benzer projelerinizde gerek eğitici gerekse eğitilen olarak yer almayı çok isterim. Başarılarınızın devamını dilerim.
Saygılarımla…
Çocukluğumuzdan beri öyle olumsuz koşullanmışız ki. Bu koşullanma da maalesef kadınların yararına olmamış. Kadınların toplum içindeki ayrımcılık deneyimlerini daha pekiştirmiş. Kadınların yapabilirlikleri, yeterlilikleri, zekâsı, becerileri...Bütün bunların hepsi sanki zihnimize eksik ya da erkeklere göre yetersiz gibi ``asılsız, yersiz ve saçma şemalar``la kodlanmış. Bu asılsız kodlardan bir tanesi de kadınların kadınların düşmanı olduğu iddiasi olduğunu düşünüyorum. Oysa ki bizim zaten kadın olarak gücümüz, potansiyelimiz, becerilerimiz; kadın dayanışmamız ve yoldaşlığımız ile daha da güçlenecekti. Bu dayanışmanın gücünden korkan her kimse, bu dayanışma ağını yıkmak istemiş yıllardır. Ataerkillik ve hegemonik erkekliğin söylemleri kadınları değersizleştirmiş. Biz kadınların kadınlara her mecrada destek olması gerekiyor. Bu hepimizin büyük bir sorumluluğu, bu bir ahde vefa hepimiz için. Bu projede yer almaktan çok mutluluk duydum. Proje süresince Dr. Aslı Mert ve ekibi Hesna, Eylül ve aklıma gelmeyen tüm kız kardeşlerime kocaman teşekkürlerimi sunuyorum. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum...
Lider Kadınlar projesi kapsamında kentsel ve mimari sürdürülebilirlik alanında sektörel problemleri hemcinslerim ve sektörde çalışan diğer çalışanlarla paylaşmaktan ve Koç Üniversitesi'nin bu imkânı bize tanımasından çok memnun oldum. Sektörümüzün öncü mentorunu tanımanın yanı sıra diğer sektörlerden başarılı birçok insanla iletişim imkânı yakaladım. Umarım bu proje bana faydalı olduğu gibi gelecekte alanında uzman olacak kadın yöneticiler için de bir yol gösterici olur.
Projeye İstanbul'da başvuru yapıp Samsun'dan gelerek dahil olmuş olan biri olarak iyi ki projeye dahil olmuşum demek istiyorum. Güzel eğitimlerin ve oldukça verimli geçen mentorluk süreçlerimizin yanı sıra çok değerli arkadaşlıklar edinmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Ataerkil düzenin ve kalıpların hakim olduğu bir dünyada ve ülkede kadın ‘olur’ken ve yaşarken, Geleceğin Rol Model Lider Kadınları Projesi gibi stratejik projelerin yürütülmesi oldukça anlamlı ve bir o kadar da değerli. Proje’nin genel anlamda liderlik konusuna eğilmesinin yanı sıra, konuya sektörel anlamda temas etmesi de onu ayrıcalıklı kılan özelliklerinden biri. Böyle bir Proje’nin parçası olduğum için çok mutluyum; eğitimleri, birbirinden değerli mentorları, konuşmacıları ve katılımcıları ile bana kattıklarından dolayı da müteşekkirim. Bu vesileyle, başta bu anlamlı Proje’nin emektar yürütücüsü Dr. Aslı E. Mert Hocam ve her fırsatta hayatın bir mücadele olduğunu hatırlatarak ufkumu açan mentorum Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz Hocam olmak üzere emeğe geçen herkese teşekkür etmek isterim ve bunun gibi nice seçkin ve ilham verici projelerin yaygınlaşmasını temenni ederim.
“Geleceğin rol model lider kadınları”, bu 5 kelimeyi yan yana okumak bile benim duygularımı harekete geçirmeye yetiyor. Gelecek var; rol modellik var, liderlik var ve kadın olmak var.
Bu projeye 1,5 -2 yıl kadar önce bir niyet mektubu ile başvuruda bulunduğumda, kapsamına dair hiç bir fikrim yoktu. Tek bildiğim hangi rolde olursam olayım mutlaka içinde yer almam gerektiğiydi. Beklentimin üstünde bir süreç yaşamış olmak ise apayrı bir mutluluk nedeni oldu.
Her insan bir evren ve her insan kendi özel karışımı nedeniyle bu dünya da tek. Bu nedenle değerlerimizi bilmeli ve güçlü yanlarımızı daha da parlatmalıyız diye düşünüyorum. Son 6 aydır, kendi değerlerimi tespit etmek için özel bir çaba içerisine girdim. Fark yaratmak, adil olmak ve üretken olmak benim ilk üç değerim. Üretkenlik ise yenilik, çaba, ve paylaşım bir arada ise oluşmuş oluyor.
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları Projesi’ne gözü kapalı koşmamın nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Neredeyse tüm değerlerimin karşılığını barındırıyor.
Her şeyden önce, istekli, heyecanlı ve iyi organize olmuş bir ekip bizi karşıladı. Beklediğimin tam tersine; sadece mühendisler değil; tüm sektörlerden geleceğin kadın liderlerini tanıma şansım oldu.
İşte bu tam da “kalite sürprizi” idi benim için. Sektörler arasındaki farkları ve benzerlikleri anlamaya çalışmak bile geleceğe büyük bir katkı. İlham veren kadın liderler ile hem online hem de yüz yüze tanışma şansımız oldu. Ben de iz bırakan iki kadın lider oldu. Birincisi; Facebook üst düzey yöneticilerinden Sheryl Sandberg. Kendisinin TED konuşmasını ekip arkadaşımla birlikte izledik ve yorumladık. Diyor ki, ``Kadınlar olarak bir yerde toplantı varsa hiç bir zaman en öne ya da masanın en ortasına oturmuyoruz. Bekliyoruz ve arkalara geçiyoruz. Kendi hakkımızı alabilmek için en öne ve masanın en ortasına en göz önüne oturmalıyız.`` (İyi haber, artık en önde oturuyorum 😊). Bir anne iş için seyahat ederken çocuğu gelir, bacağına sarılır ve yukarıya gözlerinin en içine bakarak “Anne sen gitmesen olmaz mı?” der; bunu yaşamayan bir anne olmadığını düşünüyorum. Burada sakin olup süreci yönetmemiz gerektiğini ve bu durumun evrensel olduğunun farkına vardım. Bir de son olarak diyor ki, ``pazarlık edin``. Dönüp baktığımda gerçekten bu konuda da haklıydı.
İkinci etkilendiğim kadın lider ise, TAT Gıda CEO’su Arzu Aslan Kesimer oldu. Unutamadığım cümlesi;
“İş hayatında kadınlar üstün performanslarına göre; erkekler ise potansiyellerine göre terfi alır.”.
Özetle, tanıdığım, tanıştığım, öğrendiğim, paylaştığım, dostluklar edindiğime inandığım, içinde bulunmaktan büyük keyif aldığım bir dönemi yaşadım bu projede.
İyi ki yaşadım
İyi ki katıldım.
Kadın varsa renk var😊
Gelecekte fark yaratmanın anahtarı kadın-erkek yoğunluğunun eşit olduğu ortamlardır!
Sayın Dr. Aslı E. Mert’e ve proje ekibine önceden hayatıma etkisini tahmin edemeyeceğim değişiklikler getiren “GELECEĞİN ROL MODEL LİDER KADINLARI PROJESİ” için minnetarım.
Proje ilanını arkadaşım Gıda Mühendisi Handan Ket’in tarafıma iletmesi ile haberdar oldum. Fakat ilan metnini ilk okuduğumda özellikleri kendimde göremeyeceğim kadar çökmüş bir dönemde idim. Bu çöküş kendi isteğimle olmamıştı. Maalesef iş hayatımdaki karşı cinslerimin başarılı kadına karşı tutumları sebep olmuştu.
Tam yanlış olduğumu, başarısız olan şahsımın olduğunu kabullenmek üzeri iken arkadaşımın (kız kardeşimin) haykırışı ile uyandım. “Seda, kendine gel!” diye bağırıyordu telefonda.
Cesaretimi toplayarak tüm doğallığı ile neler yaşadığımı yazdım. Bir yandan da hatırladıkça gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Projeye kabul olmasam da yaşadığım mobbingi ve direnişimi artık birilerinin duymasını istiyordum.
Projeye kabul edildiğimi öğrendiğim gün düştüğüm yerden dizlerimin üstüne kalkmaya başladığım zamandı. Projeye kabul edilişime en fazla beni rol modeli olarak gören arkadaşım Handan sevinmişti.
Proje eğitimlerine hiç kaçırmadan devam ettim. Hatta projede gönüllü çalışan arkadaşların vasıtası ile yurtdışı seyahatim sırasında da bağlandım. Her eğitim benim için yeni başlangıçlar doğuruyordu. Proje süresince dizlerimin üzerinden ayağa kalktım ve dahası devleştim: 1.55 metre bir dev 🙂
İlk eğitimlerden sonra cesaretimi toplayarak yurtdışındaki hocalara post-doc çalışması için e-postalar gönderdim. Çok nadir dönüş alsam da e-posta göndermeye devam ettim. İlerleyen eğitimler sonrası Çanakkale’ye her döndüğümde seanslardan edindiğim bilgileri arkadaşlarım ile paylaşarak hep birlikte daha da güçlendik. Her ay eğitim toplantıları sonrası hep birlikte harekete geçiyorduk.
Kız kardeşlerim Dr. Dilvin İpek ve Dr. Burcu İleri ile birlikte alanımıza uygun olan Avrupa Birliği Projeleri’nde konsorsiyum oluşturmak için e-postalar gönderdik. Küçük kız kardeşlerim Burcu Kara, Melike Nur Tosun ve ve Gizem Taylan ile birlikte Bilimsel Araştırma Projesi hazırladık. YÖK Yabancı Dil Eğitim Bursu’na başvurdum. Fikirlerimi hayata geçirmek üzere Çanakkale Teknopark’ta şirket kurmak için girişimlerde bulundum. Ve yapılan tüm haksızlıklar karşında susmadım. Bildiğim doğruları söylemekten çekinmedim. Kız kardeşlerimle birlikte el ele verdik. Anladım ki, ben yanlış değilmişim: sadece yalnızmışım. Fakat artık çok büyük bir kız kardeş ailem var.
Peki sonuçta neler mi elde ettik? Yaklaşık 25.000 TL değerindeki bilimsel araştırma projemize başladık, YÖK Yabancı Dil Eğitim Bursu’nu kazandım, yurtdışında görüştüğüm hocaların misafiri oldum. FAO ve WFP’nın yurtdışındaki toplantılarına katıldım. Dr Pilar García (Spanish National Research Council-CSIC) yürütücülüğündeki PRIMA programı kapsamında Ufuk2020 program bütçesinden fonlanan Avrupa Birliği projesine ortak olarak dahil edildik. Dahası proje başvurusunda 1. aşamayı geçtik. Türkiye’den 2. aşamaya geçen ve tek başvuran konsorsiyum ortağı olduk. Bugünlerde sabırsızlık ile 2. değerlendirme sonuçlarını bekliyoruz. Ama bu başarı bile bizleri tekrardan inandığımız ilkelere bağladı ve doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Eşim Yavuz Selim Tepeli eğitimler boyunca beni Koç Üniversitesi kampüsünde bekleyerek manevi desteğini esirgemedi ve ayrıca eşim ile birlikte Çanakkale Teknopark’ta yöneticisi olduğum Codelexity Teknoloji Ticaret Limited Şirketini kurduk.
Yaşadığım veya yaşatılan zorluklar tekrardan önüme çıkıyorlar fakat artık onlar beni daha da büyütüyor. Hiç çekinmeden ifade etmek istiyorum: erkek yöneticilerimin beni itham ettiği her başarısızlık beni daha da başarılı yaptı. Artık biliyorum ki yönetici olmak ve rol model lider olmak siyah ile beyaz kadar farklı.
Mesleğimi seviyorum çünkü her eğitim döneminde yüzlerce öğrenciye yöneticilik duygusu ile değil rol model liderlik ruhu ile ışık oluyorum.
Bu kadın grubu ile birlikte olmak inanılmaz bir yolculuktu ve bu deneyim, sanat, akademi, sağlık endüstrilerinde olduğu gibi yaşamın çok önemli yönlerine katkıda bulundu. Projeden elde ettiğim kazanım şudur: “Liderlik türleri değişkenlik gösterebilir, ancak kararlılık ve çalışkanlık benzersiz özelliklerdir``. Birleşmiş olmak aynı zamanda #kızkardeşlik ve #toplumsalcinsiyeteşitliği için çok önemli bir unsurdur. Duvarın tuğlalarını koyarak -bu cinsiyet eşitliğidir- tek tek birleştirilecek ve bu kızkardeşlik ruhu ile rol model lideri kadın ağımız gelişecektir. Bu projeye katkıda bulunan herkese bir kez daha: teşekkür ederim!
Geleceğin rol model lider kadını olmak için aday olmak, kulağa çok havalı geliyor. Projeye kabul edildiğim ilk maili aldığımda çok sevinmiş gururlanmıştım. Bana bu şans verildiği için ne kadar teşekkür etsem az. Proje boyunca olan eğitimlerde bize gösterilenler, kendimi geliştirebilmem için bana çok katkı sağladı. Beden dilinin ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Sabah kalkarken eğitimde tavsiye edilen ısınma hareketleri artık hayatımın vazgeçilmez bir parçası. Ben tek idealim olan moleküler biyoloji genetik bölümünü okudum ve alanım ile ilgili çalışıyorum. Birçok kişiye göre şanslı sayılabilirim. Bende kızkardeşlerime faydalı olmak için kendimi geliştirmeliyim. Kendi branşımızdaki sunumlar, geleceğe umutla bakmamız için harika örnekler oldular. Bence rol modellerimiz eşsizdi. Sağlık branşı mentorumuz ile yaptığımız görüşmelerde, bende mentorumun tecrübelerinden kendime ödev olarak aldım notlarımı. Eğitimlerden öğrendiklerimin yanında, projenin benim için ayrı bir yeri daha oldu. Her ay projenin eğitimlerine katılmam, diğer katılımcı arkadaşlarım ve değerli proje yürütücü ekibi ile bir araya gelmem benim için iyi bir motivasyondu. Ailem ilgili bir sağlık problemi karşısında güçlü olmamı sağladı. İyi ki bu proje seçilebildim, iyi ki de katıldım. Benim için her zaman çok özel bir yerde olacak. Projeye katılma amacım olan hedefimi biliyorum ki yakında gerçeğe dönüştürmek için daha da ilerleyeceğim. Bana kattıklarınız için çok teşekkür ederim. Kızkardeşlerime faydalı olabileceğim günlerde görüşmek dileğiyle.
En içten sevgilerimle.
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları projesinde yer almış olmak benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Birçok farklı sektörden, kendini çok iyi yetiştirmiş insanlar ile tanışma fırsatım oldu. Genel olarak eğitim süresince iş yaşantımızda karşılaştıklarımız ve nasıl yaklaşmamız gerektiği gibi konular üzerinde duruldu ve bu konuların en önemlilerinden biri ise ``eşitsizlik`` oldu. Bir liderin ve yöneticinin görevi sadece takıma iyi bir rehberlik ve yönetim şekli sunmak değil aynı zamanda insanı yetiştirmektir. Benim için yetişmek ve gelişmek ise öncelikle adalet ve eşitlik kavramlarını anlamak ile başlar. Lider kadınlar eğitimi sürecinde ise bu kavramlara çok değindik ve hep beraber birbirimizle deneyimlerimizi paylaşarak çözümler üretmeye çalıştık. Bunun dışında yaptığımız çalışmaları ve başarılarımızı da keyifle birbirimiz ile paylaştık. Özetle belirtmek isterim ki, böyle bir projede yer almış olmaktan onur ve mutluluk duydum. Koç Üniversitesi'ne ve emeği geçen tüm hocalarımıza teşekkürlerimi sunarım.
Akademi alanında dahil olduğum bu proje, ufuk açıcı teorik bilgileri ve bilimsel gerçeklerle desteklenen bulgularıyla, esin kaynağım oldu. Edindiğim teorik bilgiler sektörel bazda liderlik rolüme ilişkin vizyonumu derinleştirirken, bilimsel araştırmalar ışığında ortaya konan cinsiyet eşitsizliğine dair tespitler, çözüm odaklı bakış açımı zenginleştirdi. Mentörümle gerçekleştirdiğim birebir görüşmelerde ise; sektörel ve toplumsal düzeydeki hedeflerime yönelik yenilikçi fikirleri tartışma olanağı yakaladım. Çağımızda karşılaştığımız sorunların hem odak noktası hem de fikirleri ve dönüştürücü liderlik rolleri ile çözüm kaynağı olan farklı sektörden kadınları bir araya getiren bu projede yer almaktan kıvanç duyuyorum.
Rol model olmak, kadın olmak, anne olmak, eş olmak ve mühendis olmak. Başka bir deyişle, bir bedende birden çok kadın barındırmak ve her birinin birbirini ve etrafını tanımasını sağlamaya çalışmak.
Kendimize biçtiğimiz veya bize biçilen farklı rolleri anlayabilmek için anlattık, dinledik ve her defasında daha çok anlatıp, daha cok dinledik. Hayran kaldık, şaşırdık, güldük ve üzüldük. Farklı bedenlerin farklı rollerini öyle harmanladık ki, her birimiz bir parça 'diğeri' olduk. Biliyoruz ki, rol model olmak icin birbirimizden aldıklarımızla sürekli evrilerek gelişeceğiz ve içimizde barınan diğerini hep en güzel şekilde taşıyacağız. Bu deneyimi bizim için mümkün kılan ve yaşadığımız deneyime emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Tarih boyunca, cinsiyet eşitsizliği her zaman kadınların önünde bir engel olmuştur. Eşitsizlik, ekonomik ve siyasi hayata katılımdan, eğitim fırsatlarına kadar birçok alanda etkisini göstermektedir.
Adil olmayan bu yarışta kadınların birbirlerinin desteğine çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Toplumumuzun ilerlemesinin kadınların başarısı ile olacağına inanıyorum ve bunun için de kadınların hemcinsleri ile dayanışma halinde olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Geleceğin rol model lider kadınları projesi sayesinde kendimi bir “kız kardeşlik” ortamı içinde buldum. Bu, tam da eşitliği sağlamak için ihtiyacımız olan şeydi. Proje boyunca,
hem alanlarında çok başarılı hocalarımızdan dersler aldık, birbirinden değerli isimlerin seminerlerine katıldık, mentorlerimizle sohbet edip onların tecrübelerini dinleme şansımız oldu, hem de proje katılımcısı diğer kadın arkadaşlarımızla tanışma fırsatı bulduk. Bu projeye katılmış olduğum için çok mutluyum.
Projenin yürütücüsü değerli hocamız Dr. Aslı Mert’e ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Koç-Kam'ın düzenlediği Geleceğin Rol Model Lider Kadınlar projesi, bana birçok şey kattı. ``Bilim ve Teknoloji`` kategorisinde seçilmiş 10 kadından biri olduğum, bu atmosferi soluduğum için çok mutlu ve gururluyum.Proje kapsamında benim için en yararlı olan şey; benden tecrübeli, başarılı kadınlarla tanışmak ve onlara birçok şeyi danışmak oldu. Bu süreçte karşılaştığım zorluklara ve ilerde karşılaşabileceğim zorluklara ithafen hangi yerde nasıl davranmam gerektiği, nasıl önlemler almam gerektiği konusunda birçok yardım aldım. Ayrıca bu proje süreci bana, çok düşünüp de cesaret edemediğim şeyleri yapmak için içimdeki gücün açığa çıkmasını sağladı.Bu fırsat ortamını bize sağladığı için proje boyunca bizlere eğitimler ve atölyeler düzenleyen başta Dr. Aslı Mert hocamıza, eğitimlerde bizleri bilgilendiren hocalarımıza, bilim ve teknoloji bölümünün mentörü Doç. Dr. Burcu Özsoy'a çok teşekkür ediyorum.
Derinlerimize işlemiş klişeler günlük hayatı zorlaştırdığı gibi iş hayatını da zorlaştırıyor. Ve bazıları direct kendi içimizde filizlenip büyüyor, fark edemeyebiliyoruz bile. Bu klişelerin sökülmesine yardım eden eğitimler keşke daha fazla yapılsa. Biz programın “Teknolojik Kadınları” olarak şunlardan eminiz ki: Kadınlardan çok iyi mühendis ve bilim insanı olur. Kadınlar liderlik ve yöneticilik pozisyonları için fazla hassas değildir. Kadın kadının kurdu hiç değildir. Bu program her şeyden öte bana iş hayatımdaki zor zamanlarımı paylaşabildiğim benim gibi kadınlardan oluşan güzel bir arkadaş grubu kazandırdı. Kadın olarak liderlik hikayelerimizi yazarken birbirimiz için destek unsuru olmanın, görüşlerimizi paylaşarak büyümenin önemini gösterdi. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum
Geleceğin Rol Model Kadın Liderler Projesi’nin en büyük katkısı 10 farklı sektörden hedefleri doğrultusunda hareket eden kadınlar ile tanışarak sosyal çevremi genişletmemi, değerli koç üniversitesi hocalarımız ile kadınların iş yaşamında karşılaştığı zorluklar hakkındaki söyleşilerimiz ile bu konuda benzer problemleri bütün kadınların yaşadığını bu anlamda yalnız olmadığımı anlamamı sağladı ve iş hayatımdaki zorlukların üstesinden gelmek için bana farklı bir bakış açısı kattı. Mentörümle yaptığım görüşmeler, günlük rutin işlerden göremediğim fırsatları görmemi sağladı. Bu kazanımları bana yaşattıkları için projede emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Geleceğin Rol Model Lider Kadınları projesi beni çok heyecanlandıran bir projeydi. Bu projeye seçilmiş olmaktan ötürü gurur ve mutluluk duydum. Projenin ilk yılındaki seçilen katılımcılardan olmanın şansını yaşıyorum. Yaratıcılarını ve emeği geçen herkesi kutlarım. Bu proje liderlik yolundaki kadınlara destek olurken kadınların önlerine çıkacak her engeli aşabileceklerini de kanıtlamıştır. Katılımcılara güç ve motivasyon sağlamıştır. Ben işini aşkla yaptığın zaman hem başarı hem de liderliğin natürel olarak geldiğine inananlardanım. Bunu devam ettirmek için azimle çalışmak gerekirken tecrübe etmiş kadınların önerilerine kulak vermek çok önem kazanıyor. Bu proje bir yıl boyunca eşleştiğimiz mentorlar aracılığıyla bunu sağladı. Bu yolculukta bize ışık tutan lider kadın mentorlarımızın söylediği gibi hangi sektörde olursa olsun kendine güvenmek liderliğin temel taşlarından biri. Bu harika projenin daha uzun yıllar devam etmesini ve her yetişen lider kadına yol gösterici olmasını dilerim.
Bizler Geleceğin Rol Model Lider Kadınları olarak yetiştirilirken lider kadınların ışığıyla yol aldığımız gibi gelecekte bizlerin de ışığıyla yol alacak nice Lider Kadınlara.